Batı Avrupa Yahudileri, Fransız Devrimi ve Aydınlanma hareketinin etkisiyle, ondokuzuncu yüzyılın sonlarında büyük bir toplumsal değişim ve dönüşüm yaşamaya başlamıştır.''Haskala'' olarak adlandırılan Yahudi aydınlanması sadece Avrupa Yahudilerini değil onlarla ticari ilişkileri olan Osmanlı Yahudilerini ve Sabetay Sevi'nin takipçilerini de etkisi altına almış, içe kapalı bir toplum olarak varlığını sürdüren Sabetaycılar modernleşme tartışmalarını kendi içlerinde sürdürürken bu durumun nihai sonucu olarak reformcular ve gelenekçiler olarak ikiye ayrılmıştır
Reform düşüncesini savunan Sabetaycılardan Şemsi Efendi 1852 yılında Sabetaycıların Kapancı koluna mensup bir ailenin çocuğu olarak Selanik'te dünyaya gelmiştir.Arapça , Farsça ve Fransızca bilen Şemsi Efendi Selanik'te açılan yabancı bir okulda çalışmaya başlar.Fransız eğitim modelini örnek alan bir okul kurmak isteyen Şemsi Efendi'ye Kapancı Cemaatinin zengin tüccarları destek olur.Yaşadığı dönemin en büyük Kabbala bilginlerinden biri olan Şemsi Efendi 1873 yılında kurduğu bu okul sayesinde 1800'lerde birbirinden kopan Kapancı ve Karakaş cemaatlerini biraraya getirmeyi hedeflemektedir. Ancak bu düşüncesi Kapancı Cemaatinden ailelerin tepkisini çeker ve okul, cemaatin ileri gelenlerinden oluşan bir gurup tarafından devralınarak Terakki okulları adıyla eğitime devam eder. Bunun üzerine Karakaş Cemaatiyle ilişkilerini geliştiren Şemsi Efendi Feyziye Mektebinin kurulmasına önayak olur ve 1911 yılına kadar burada din öğretmenliği yapar. Selanik'in Yunanistan'ın eline geçmesinden sonra Türkiye'ye göç etmeye başlayan cemaatler İstanbul'da bu okulların yeniden kurulmasını sağlar.Feyziye Mektepleri bugün yoluna Işık Lisesi olarak devam etmektedir.İlk başlarda Terakki adını kullanmak yasak olduğu için Şişli Lisan Mektebi olarak yola çıkan eğitim kurumu bugün Şişli Terakki Lisesi adını kullanmaktadır.
Şemsi Efendi ve öğrencilerinden Nuriye Fuat Akev (Oyuncu Esin Eden'in annesi)
Sabetaycı Cemaatin ileri gelenleri Yunan işgalinin ardından guruplar halinde aileleriyle birlikte Türkiye'ye göç etmeye başlar.Şemsi Efendi de eşi Makbule hanım, kızları Yekta ve Marufe hanımlarla birlikte 1912 yılında Türkiye'ye gelir.Burada ilköğretim müfettişliğine tayin edilir ancak maddi sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalır.1917 yılında vefat eden Şemsi Efendi -Kapancı olmasına rağmen- Bülbülderesi Mezarlığı'nda Karakaş bölümüne gömülmüştür.
Şemsi Efendi'nin damadı Konsolos İbrahim İhsan bey
Veli Zeren'in bacanağı Recep Ogan'ın kızkardeşinin eşi Rıfat Bele, General Refet Bele'nin kardeşidir.Recep Ogan'ın kardeşinin eşi Semahat hanım'ın teyzesinin oğlu Nihat Sargın kapatılan Türkiye İşçi Partisi eski genel sekreteridir.Nihat Sargın'ın kayınbiraderi Dündar Baştımar , Nazım Hikmet'in teyzesi Sare Okçu'nun damadıdır.
Şemsi Efendi'nin kızı Yekta hanım'ın oğlu Sahip İhsan Tansuk, uzun süre Türkiye'nin Tayland konsolosluğunu yapmıştır
Sahip İhsan Tansuk'un eşi Zübeyde hanım'ın babası Mirza Muhammed Asaf Beşpınar, Fenerbahçe Kulübünün kurucularındandır.Futbolcu olarak da bu külübe hizmet eden Asaf Beşpınar aslen Hindistan'ın Pencab bölgesinden göç etmiştir. Türkiye'nin ilk gemi mühendislerinden olan Asaf Beşpınar'ın oğlu Athar Beşpınar da Türkiye'nin en önemli tekne yapımcılarından biridir.
Asaf Beşpınar
Zübeyde Tansuk'un annesi Seniye hanım, Hicaz Valisi Vezir Hasan Hilmi Paşa'nın kızıdır.Hasan Hilmi Paşa'nın Çerkez asıllı eşi Meyyale'nin öyküsü çiftin kızları Rebia hanım'ın torunu olan yazar Hıfzı Topuz tarafından kitaplaştırılmıştı.
Osmanlı Sarayında Şehzadelerin çocuk sahibi olması yasaktır, eşleri hamile kalırsa çocuk düşürtülmektedir. Sultan II. Mahmud'un oğlu Sultan Abdülmecid iktidarda iken, kardeşi Şehzade Abdülaziz'in çok sevdiği cariyesi Dürrinev hamile kalır. Şehzade'nin annesi Pertevniyal Sultan herkesten gizli büyütülmesi kararlaştırılan torunu için bir oda hazırlatır.Doğumun ardından Yusuf İzzettin adı verilen çocuğun odasında sıkılmasını istemeyen Pertevniyal Sultan ona birlikte büyüyeceği iki arkadaş almaya karar verir.Kendisi de Çerkez asıllı olan Sultan,1857 yılında Rus katliamından kaçarak İstanbul'a gelen Çerkezlerin barındığı Nusretiye camisinde bir yıl önce evlendiği kocası tarafından Türk topraklarına gönderilen Fatma hanım ve henüz iki aylık olan kızı Ayşe ile karşılaşır.Çocuğu satın almak isteyen Pertevniyal Sultan annesinin tepki göstermesi üzerine ikisini birden Saray'a götürmeye karar verir.O sırada Sultan'ın gözüne annesiyle oturan başka bir çocuk ilişir.Yanında başka çocukları da olan annesi çocuğunu satmayı kabul eder.Hep beraber Saray'a dönerler.Burada coşkuyla karşılanan misafirler önce yıkanırlar ve kendilerine yeni giysiler verilir.Sonra da Pertevniyal Sultan'ın yanına çıkarlar.Sultan Fatma hanım'a iki çocuğun da artık onun sorumluluğunda olduğunu söyler ve ardından üçüne de yeni isimler verir. Fatma hanım'ın kızı Ayşe için '' Ben bu kıza gönül verdim, ona çok meylim olacak.Çok tatlı , çok şeker şey , onun adını Meyyale koyuyorum'' der Pertevniyal Sultan.Dört yıl boyunca kendilerine ait odanın dışına çıkamayan çocuklar, Sultan Abdülmecid'in ölmesi ve Şehzade Abdülaziz'in tahta çıkması üzerine Valide Sultan konumuna yükselen Pertevniyal Sultan ile birlikte Dolmabahçe Sarayı'na taşınır ve daha özgür bir hayat yaşamaya başlarlar.
Meyyale ondört yaşına gelince Pertevniyal Sultan'ın isteğiyle, onbir yaşındayken Şehzade Abdülaziz'in hizmetine verilen ve onunla dostluğu yıllar boyu devam eden kırkbeş yaşındaki Nevres Paşa ile evlendirilir.Düğünden bir hafta sonra eşine bu evliliği sürdüremeyeceğini söyleyen Meyyale eşinin de anlayış göstermesi üzerine ertesi gün Saray'a döner.Pertevniyal Valide Sultan, bu olay yüzünden oldukça üzgün olan Meyyale'nin konumunu haznedarlığa yükseltir.Onyedi yaşına gelen Meyyale'ye yeni bir eş arayan Valide Sultan, ona Mabeyn-i Hümayun'da çalışan yirmisekiz yaşındaki Hasan Hilmi bey'i önerir.Pertevniyal Sultan'ın kahvecibaşı iken, oğlu Sultan Abdülaziz tarafından Su Nazırlığına getirilen Nevşehirli Musa Paşa'nın oğlu olan Hasan Hilmi Paşa ile Meyyale'nin düğünler Rumelihisarı'nda bir yalıda yapılır.Çiftin ilk kızları Rebia dört , ikinci kızları Makbule bir yaşındayken Hasan Hilmi Paşa, İçel Mutasarrıflığına atanır.Onbeş yıla yakın bir süre Anadolu'nun çeşitli illerinde görev yapan Paşa ardından Hicaz Valiliğine atanır ve bu görevdeyken vezirliğe yükseltilir.Bu arada ailesi de kalabalıklaşmış, Seniye ve Nazmiye isimli iki kızı daha dünyaya gelmiştir.Hicaz valiliğinde birinci yılını doldurduktan bir süre sonra görevinden alınan Hasan Hilmi Paşa ailesiyle birlikte İstanbul'a döner.Meyyale hanım uzun bir ayrılıktan sonra kavuştuğu İstanbul'dan ayrılmak istemediğinden Paşa'nın yeni görev yeri olan Sivas'a gitmek istemez.Sivas'ta halk ve yetkililer Paşa'ya sık sık ailesiyle ilgili sorular sorar ve ikinci bir eş alması gerektiği şeklindeki telkinde bulunurlar.
Hasan Hilmi Paşa
Hasan Hilmi Paşa'nın Mabeyn'de birlikte çalıştığı arkadaşlarından Raif bey, Rodos mutasarrıflığına atanmıştır ve Paşa'yı tatillerini geçirmesi için oraya davet eder.Rodos'ta Raif bey'in 17 yaşındaki kızı Hayriye hanım'ı çok beğenen elli yaşına merdiven dayamış Hasan Hilmi Paşa, burada onunla evlenir.Genç eşiyle birlikte Sivas'a dönen Paşa, evliliğinin Meyyale hanım ve kızları tarafından duyulmaması için elinden geleni yapar.Çiftin bir oğulları dünyaya gelir.Üç yıl sonra Hayriye yeniden hamile kalır ve bu sırada Meyyale hanım ve kızlar babalarının evliliğini öğrenirler.Önce büyük kızı Rebia Sivas'a olayın doğruluğunu teyit etmek için gönderilir.Babasını annesi için de Sivas'ta bir ev hazırlanması için ikna eden Rebia hanım, İstanbul'a dönünce annesi Meyyale hanım'ı da durumdan haberdar eder.Sivas' a yerleşen Meyyale hanım'ın Hasan Hilmi Paşa ile ilişkisi sürekli gerginlik içinde devam eder.Ellili yaşlarını süren Paşa bir gece eşi Hayriye hanım ile bezik oynarken beyin kanaması sebebiyle hayatını kaybeder.Hamileliğinin son günlerini yaşayan Hayriye hanım ise olayın ertesi günü Leman ismini verecekleri bir kız çocuğu dünyaya getirir.Hasan Hilmi Paşa'yı Mabeyn'de görev yaptığı dönemden tanıyan Sultan II. Abdülhamid, onun ölüm haberini alınca çok üzülür, Sivas'taki görevini başarıyla yerine getirdiğini söyler ve Hayriye hanım'a Göztepe'de bir köşk alınmasını ve yakınlarıyla birlikte İstanbul'a getirilmesini emreder.
Hasan Hilmi Paşa ve Meyyale hanım'ın en büyük kızları Rebia, Sultan Abdülmecid'in yaveri Hüseyin Şerif Paşa'nın oğlu olan Şeyh Edebali ahfadından Bilecikli Sürmelizade Ethem Edip bey ile evlenir.Bu çift yazar Hıfzı Topuz'un annesinin ailesidir.
İlk eğitimine Şişli Terakki Çocuk Yuvasında başlayan Hıfzı Topuz'un genç yaşında avlanırken hayatını kaybeden ağabeyi Zahireddin Topuz Işık Lisesi mezunudur.Topuz'un diğer ağabeyi Muzaffer Topuz da Işık Lisesinde 2 yıl Fransızca öğretmenliği yapmıştır.
Hıfzı Topuz
VEFAT Şeyh Udebâlı ahvadından Sürmelizade Şerif Paşa'nın ve Su Nazın Musa Paşazade Hicaz Valisı Vezir Hasan Hilmi Paşa'nın torunu belediye müdürlerinden Merhum İsmail Hakkı Ceyhan'ın eşi Eltek Elektronik Teknoloji A Ş Genel Müdürü Haluk Ceyhan'ın ve Dünya Bankası müdürlerinden Argun Ceyhan'ın annesi, Reşadet ve Ayşe Ceyhan'ın kayınvalidesi, Ayşe, Zeynep, İsmail ve Pınar Ceyhan'ın büyükanneleri, Hasan Esat Işık, Tomris Işık, Zübeyde Tansuk, Faik Melek, Erdem Melek ve Gökçen Erner'ın ablaları Gazanfer Topuz, Hıfzı Topuz, Gülen Zeytinbaş, Noyan Yiğit, İnci Yiğit, Zeynep Yasa, Yusuf Işık ve Esat Atikkan'ın teyzeleri BERİA CEYHAN vefat etmiştir. Cenazesi 24 3 1984 cumartesi günü (bugün) öğle namazını muteakıp Şişli Camiinden kaldırılarak Ferikoy Mezarlığı'na defnedilecektir Tanrı rahmet eyleye.
Sürmelizade Ethem Edip bey'in kızkardeşi Mevhibe hanım'ın oğlu Dr. Fikret Onuralp, Cumhuriyet tarihinin ilk yolsuzluk davasında yargılanıp mahkum olmuştur.Tarihe '' Yavuz-Havuz '' davası olarak geçen bu olayda, Birinci Dünya Savaşı'nda önemli bir payı olan Yavuz zırhlısının tamiri için kurulan şirketin, aralarında Enver Paşa'nın eniştesi Ömer Nazmi bey ve Fikret Onuralp'in de bulunduğu ortakları ve Bahriye Vekili İhsan Eryavuz, şahsi menfaat sağladıkları gerekçesiyle yüce divana gönderilir ve neticede hapis cezasına mahkum edilirler.Dört aylık hapis cezasını tamamlayan Dr. Fikret Onuralp, Paris'e gider ve orada cerrahlık ihtisası yapar.1931 yılında yurda dönen ve Beyoğlu Belediye Zükür hastanesinde 15 yıl boyunca başhekimlik yapan Fikret Onuralp, 1946 yılında henüz 59 yaşındayken Siroz hastalığı sebebiyle hayatını kaybeder ve Feriköy mezarlığına defnedilir.
Dr. Fikret Onuralp 1910 yılında, kadın hastalıkları ve anatomisi ihtisası yaparken Trablusgarp savaşı çıkmıştır.İhtisasını yarıda bırakıp Kızılay hizmetinde gönüllü olarak savaşa katılan Onuralp, Enver Paşa komutasındaki birliğe katılmak üzere vapurla İstanbul'dan İskenderiye'ye gitmiştir.İskenderiye'ye giden gönüllü savaşçılardan biri de Bulgaristan Yenice'deki kaymakamlık görevinden istifa edip savaşa katılan İbrahim Süreyya Yiğit'tir.İkili arasında ömür boyu sürecek dostluk burada başlamıştır.Savaşın ardından Kocaeli milletvekili seçilen İbrahim Süreyya Yiğit, Dr. Fikret Onuralp'in kızkardeşi Mediha hanım ile evlenmiştir.Çiftin oğulları, bir dönem Asil Nadir'in sağ kolu olarak bilinen gazeteci Nuyan Yiğit , Nadir'in satın aldığı gazetelerin genel yayın yönetmenliğini yapmıştır
İbrahim Süreyya Yiğit, Kızılay'ın kurucularından Abhaz-Çerkez asıllı Dr. Servet bey'in oğludur.Yiğit'in babasının diğer evliliğinden dünyaya gelen Ali Nazima ve Dilara isimlerinde iki kardeşi vardır.Ali Nazima bey,1888 yılında Galatasay Sultanisi'nden hoca arkadaşlarıyla birlikte Mekteb-i Edeb adında bir özel okul açmış, devrin önemli eğitimcileri bu okulda ders vermiştir.İbrahim Süreyya bey de bu okulun öğrencilerindendir.
Ali Nazima ve İbrahim Süreyya Yiğit'in kardeşleri Dilara hanım'ın oğlu Büyükelçi Fikret Şefik Özdoğancı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris başkonsolosumuz olarak görev yapmıştır.1913 yılında yükselen Yahudi düşmanlığına karşı mücadele etmek için kurulan Anti Defamation League örgütünün 2005 yılında İkinci Dünya Savaşında Nazi zulmü altındaki Yahudileri kurtardığı için ''cesaret ödülü''ne layık gördüğü Türk diplomatlardan biri de Fikret Şefik Özdoğancı'dır.
MIT'in öncülü MEH'in üçüncü başkanı Behçet Türkmen'in oğlu olan Dışişleri eski bakanlarından İlter Türkmen'in (eski) eşi Mina hanım, Fikret Şefik Özdoğancı'nın kızıdır.Fikret Şefik bey'in amcasının kızı Meziyet hanım, Şeyh Sait davası sebebiyle yargılanıp idam edilen Diyarbakırlı Dr. Fuad'ın gelinidir.
1925 -27 yılları arasında Türkiye Masonları Büyük Üstadı olarak görev yapan Dr. Fikret Onuralp'in eşi Celile hanım'ın babası olan cesaretiyle ünlü Deli Fuat Paşa da Mason'dur.Çerkez asıllı olan Deli Fuat Paşa, Ruslar'a karşı kazandığı Elena zaferinden sonra Mareşalliğe yükseltilmiştir.Sultan Abdülhamid döneminde sürgüne gönderilen Deli Fuat Paşa, Meşrutiyet'in ilanından sonra Hürriyet ve İtilaf Partisinin kuruluşunda yer almış ve Damat Ferit Paşa'nın ardından bu partinin başkanlığını yapmıştır.
Celile -Fikret Onuralp çiftinin oğulları Semih Onuralp, Yassıada'da yargılanan DP milletvekillerinden Kemal Özçoban'ın kardeşi Leman hanım ile evlenmiş.Kemal Özçoban'ın oğulları Kamil ve Levent Özçoban Park Bravo ve Polo markalarının kurucularıdır.Kamil Özçoban'ın eşi Semin hanım, Emin Çölaşan'ın halası Siret hanım'ın kızıdır.
Hasan Hilmi Paşa ve Meyyale hanım'ın kızları Makbule hanım'ın eşi Dr. Esat (Işık) Paşa, Sadrazam Arif Paşa'nın oğlu Şura-ı Devlet Azası Neş'et bey ile reji komiseri Gürcü Yusuf Paşa'nın kızı Fatma hanım'ın oğullarıdır.Esat Paşa henüz 2 yaşındayken Fatma hanım baba evine döner ve oğlunu burada büyütür. Jöntürk olan dayısı Menapirzade Nuri bey'in düzenlediği, Namık Kemal gibi isimlerin katıldığı gizli toplantılara -uşakların girmesine izin verilmediğinden- henüz 13-14 yaşlarındaki Esat Paşa kahve getirerek dahil olur.
Menapirzade Nuri bey'in kızı Ayşe Sıdıka hanım'ın kızı Güzin hanım, Kapancı Cemaatinden İzzet Akosman'ın eşidir.
Paris'te göz hastalıkları ihtisası yapan Esat Paşa burada kendi adıyla anılan bir Oftalmoskop icat eder. Yurda döndükten sonra Türkiye'deki ilk göz kliniğini kuran Esat Paşa çeşitli hastanelerde fahri olarak doktorluk yapar ve kör çocukların eğitimi ile ilgilenir.İstanbul'un işgal edildiği dönem Hilal-i Ahmer'in yöneticisi olan Esat Paşa, İttihat ve Terakki ile ilişkisi öne sürülerek Malta'ya sürülmüştür. Serbest bırakıldıktan sonra bir süre doktorluk yapan Esat Paşa ardında on yıl boyunca İstanbul Üniversitesinde Seririyat-ı Ayniyye (Göz hastalıkları uzmanlığı) Hocası olarak görev yapmıştır.
İlk evliliğini Sadullah Paşa'nın kızı Nazlı hanım ile yapan Dr. Esat Paşa'nın bu evlilikten dört çocuğu dünyaya gelir.Fakat Nazlı hanım'ın sinirsel rahatsızlığı bu evliliğin sona ermesine sebep olur.(Sadullah Paşa'nın oğlu Nusret bey , Münevver Ayaşlı'nın eşidir)
Boşanmanın ardından tam oniki yıl geçtikten sonra Esat Paşa kendisinden oldukça genç olan , Hasan Hilmi Paşa ve Meyyale hanım'ın ikinci kızları Makbule hanım ile evlenir.
Hasan Esat Işık'ın eşi Ümit hanım, Dışişleri eski bakanlarından Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın amcasının torunu ve Munis Faik Ozansoy'un halasının kızıdır.Ümit hanım'ın kızkardeşi Atıfa hanım'ın eşi Hulusi Timur , Yassıada 'da yargılanan DP milletvekillerindendir.Ümit - Hasan Işık çiftinin oğulları Hilmi Yusuf Işık, 1980 darbesi sonrası TKP davasında yargılanmıştır.Hilmi Yusuf Işık'ın eşi Seniye Nazik Işık, 2019 yerel seçimleri öncesi CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aday adayı idi.
Hasan Esat Işık'ın diğer bacanağı Büyükelçi Necdet Özmen'in amcası, Hamdullah Suphi Tanrıöver'in bacanağıdır.Tanrıöver'in kızkardeşinin Dr. Fikret Onuralp'in kayınbiraderiyle evliliğinden dünyaya gelen Süha Tilav hanım, gazeteci-yazar Hıfzı Topuz'un ağabeyinin dünürüdür.Süha hanım'ın kızkardeşinin eşi Nejat Arpad, Kapancı cemaatindendir.Nejat Arpad'ın ağabeyinin gelini Işıl hanım'ın teyzesi Mazlume hanım, Şemsi Efendi'nin torunu Veli Zeren'in eşidir.Süha Tilav'ın eşi Adnan Tüzmen'in diğer eşi Perizat hanım'ın kızı Arzu Enver'in babası Ali Enver bey, Enver Paşa ile Naciye Sultan'ın oğullarıdır.Şair Oktay Rıfat'ın amcasının kızı Nerime hanım'ın kızı olan Perizat hanım'ın kızkardeşinin kızı Hatice Sadıkoğlu GS Kulübü başkanlarından Faruk Süren'in eşidir.Adnan Tüzmen'in amcasının kayınbiraderi Ali Sadi Koçibey, Emre Gönensay'ın kayınpederi ve Cem Uzan'ın eski kayınpederi Renç Koçibey'in babasının amcasıdır.
Hasan Hilmi Paşa ve Meyyale'nin kızları Nazmiye hanım, Ord. Prof. Dr. Vasfi Raşid Seviğ ile evlenmiş. 1903 yılında Yemen'de dünyaya gelen Vasfi Raşid Seviğ, Paris Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.Yurtdışında tercümanlık ve gazetecilik yapan Seviğ, 1931-39 yılları arasında Şebinkarahisar ve Sivas milletvekilliği yapmıştır.22 yıl boyunca Ankara Hukuk Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yapan Seviğ ardından hayatına avukatlık yaparak devam etmiştir.
Hasan Hilmi Paşa'nın Hayriye hanım ile evliliğinden dünyaya gelen Leman hanım, Hatay devleti eski Başbakanı Abdurrahman Melek'in eşidir.Bu çiftin damadı olan Büyükelçi Erdem Erner'in kızkardeşinin eşi Prof. Dr. Hikmet Binark, Feyziye Mektepleri Vakfı eski Başkanıdır:
Erdem Erner'in annesi Ayşe hanım, Sadrazam Cevat Paşa'nın kardeşi olan Asker, Diplomat ve Tarihçi Mehmet Şakir Paşa'nın kızıdır.
Onsekizinci yüzyılın sonlarına doğru Türkmenistan'dan göç edip Karahisar (Afyon) civarındaki Kabaağaç köyüne yerleşen ve burada Kabaağaç medresesini kuran Mustafa Asım Kabaağaç ve Suriyeli eşi İstanbul'a göç eder.Cevat, Şakir ve Sara isminde üç çocukları olan çiftin iki oğlu da askeri eğitim alır.Cevat Paşa Sadrazamlığa atanınca kardeşi Şakir Paşa'yı da başyaveri olarak tayin eder.(Şakir Paşa Osmanlı Sarayında resim hocalığı da yapmıştır).Roma ateşemiliterliğinin ardından Girit Başkumandanlığı ve Vali vekilliğine atanan Şakir Paşa burada tanıştığı henüz ondört yaşındaki Sare İsmet hanım ile ikinci evliliğini yapar.Beş çocuğu olan çiftin çocukları ve torunları Türk Sanat hayatına yaptıkları katkılarla tanınıyorlar.
Mehmet Şakir Paşa'nın kardeşi Sara hanım
Ayaktakiler:Soldan sağa Hakiye Koral, Asım Kabaağaçlı, Şakir Paşa ve eşi Sare İsmet hanım, Cevat Şakir Kabaağaçlı, ortada Ayşe Erner. Öndekiler: Fahrünnisa Zeid, Suat Kabaağaçlı ve Aliye Berger
Şakir Paşa'nın ilk eşi ve en büyük oğlu Asım Kabaağaç'ın annesi olan Zehra hanım, Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın kızıdır.
Bükreş ve Atina büyükelçiliği görevlerinin ardından Teftiş-i Askeri Komisyonu üyeliğine getirilen ve Ferik (Korgeneral) rütbesindeyken askerlikten emekliye ayrılan Şakir Paşa, bir süre Galatasaray Lisesinde fahri tarih öğretmenliği yapar. Ağabeyi Sadrazam Cevat Paşa'nın görevinden uzaklaştırıldıktan sonra Şam'a yollanması ve burada Vereme yakalanıp İstanbul'a döndükten sonra henüz 49 yaşındayken vefat etmesi üzerine sarayla alakasını kesen Şakir Paşa, Büyükada'ya yerleşir.İki oğlu Cevat Şakir ve Suat beylerle birlikte memleketi Afyon'a, oradaki mülklerinin durumunu görmeye giden Şakir Paşa, burada oğlu Cevat Şakir'le yaşadığı bir tartışmanın neticesinde oğlunun silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybeder.
Babasını öldürdüğü için ondört yıl hapis cezası alan ve bunun yedi yılını yattıktan sonra Vereme yakalandığı için tahliye edilen Cevat Şakir, ailesi tarafından dışlandığı için dayısı Vecihi bey'in yanına yerleşir ve onun kızı Hamdiye hanım ile ikinci evliliğini yapar.Bu evlilikten oğlu Filolog Sina Kabaağaç dünyaya gelir.Geçimini sağlamak için kapak resimleri ve karikatürler çizen aylık ve haftalık dergilerde yazılar yazan Cevat Şakir, 1924 yılında Zekeriya Sertel'in çıkardığı Resimli Hafta dergisinde yayınlanan, Birinci Dünya Savaşı'nda bazı asker kaçaklarının yargılanmadan kurşuna dizilmesini eleştiren yazısı yüzünden İstiklal Mahkemesinde idamla yargılanır ve mahkeme kararıyla Bodrum'a sürgüne gönderilir.Burada hayatını çevirmenlik ve rehberlik yaparak geçiren Oxford Üniversitesi yakın çağlar tarihi bölümü mezunu Cevat Şakir, Bodrum'un eski adı Halikarnassos'dan esinlenerek Halikarnas Balıkçısı müstear isimini kullanmaya başlar.Bodrum'u sürgün yeri olarak görmeyip büyük bir aşkla bağlanan ve her anlamda gelişmesi için büyük çaba sarfeden Cevat Şakir, sürgün hikayesini Mavi Sürgün isimli anı kitabında anlatmıştır.
Yurtdışında eğitim aldığı dönem birlikte olduğu İspanyol sevgilisinden dünyaya gelen oğlu İspanya iç savaşında vefat eden Halikarnas Balıkçısı, ilk evliliğini İtalya'da resim eğitimi aldığı dönem tanıştığı Agnesia hanım ile yapmış ve bu evlilikten de bir kızı dünyaya gelmiştir.İkinci eşi olan dayısının kızı Hamdiye hanım'ın ardından Bodrum'da tanıştığı Hatice hanım ile üçüncü evliliğini yapan Balıkçı'nın bu evlilikten de Aliye, Suat ve İsmet (Noonan) adında üç çocuğu dünyaya gelmiştir.Cevat Şakir'in evlilikleri dışında birliktelik yaşadığı isimlerden Remide Devrim, kardeşi Fahrünnisa hanım'ın üvey kızıdır.Filolog, arkeolog ve çevirmen Azra Erhat ile birlikteliği ise Cevat Şakir'in en ünlü aşkıdır.
Agnesia hanım:
Azra Erhat ve Cevat Şakir:
Cevat Şakir'in kardeşi Suat Şakir, Avrupa'da eğitim aldıktan sonra Yıldırım Ordu Gurubunda Filistin Savaşına katılır.Savaşın ardından sık sık Amerika'ya giden Suat Şakir burada Şeker Kralı Claus Spreckles'in kızı ile ilk evliliğini gerçekleştirir.1929 yılında ABD'yi sarsan ekonomik buhran ticaretle uğraşan Suat Şakir'in de hayatını altüst eder, eşiyle boşanırlar.İkinci evliliğini Paris sefirimiz Muhteşem Seyfeddin bey'in kızı Remzet hanım ile yapan Suat Şakir'in bu evlilikten oğlu Ressam Cem Kabaağaç dünyaya gelir.Hayatının son dönemlerini Side'de geçiren Suat Şakir'in burasının yerli ve yabancı turizme açılması konusunda büyük katkıları olur.
Suat Şakir Kabaağaçlı ve Remzet hanım'ın oğulları ressam Cem Kabaağaçlı , manken ve oyuncu Suna Selen'in ilk eşidir.Çiftin Derya (Simkurt) adını verdikleri bir oğulları dünyaya gelmiştir. Tarihçi Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye hanım'ın torunu olan Suna Selen ikinci evliliğini ünlü oyuncu Münir Özkul, üçüncü evliliğini ise Adalet Ağaoğlu'nun kardeşi oyuncu Güner Sümer ile yapmıştır
Cem Kabaağaç
Suna Selen, Münir Özkul ve kızları Güner Özkul
Şakir Paşa'nın kızlarından Aliye Berger, ünlü Virtüöz ve Pedagog Karl Berger ile evlenmiş.Eşinin ölümünün ardından Londra'da yaşayan ablası Fahrünnisa Zeid'in yanına Londra'ya giden ve burada gravür eğitimi alan Berger , Türkiye'nin ilk Gravür ve Grafik sanatçısı ünvanına sahiptir.
Aliye Berger'in kardeşi Ressam Fahrünnissa ( / Fahrelnissa) Zeid, ilk evliliğini Fecr-i Ati şairlerinden Giritli İzzet Melih Devrim ile yapar.Bu evlilikten dünyaya gelen Nejat Devrim ressam, Şirin Devrim ise tiyatro sanatçısıdır.
Fahrünnissa Zeid'in son eşi Emir Zeid, tanıştıklarında Irak'ın Ankara büyükelçisidir.Irak Kralı Faysal'ın kardeşi olan Emir Zeid'in babası Şerif Hüseyin, Halifelik iddiasıyla Osmanlı devletine isyan etmiş ve İngilizlerle işbirliği yapmıştır.(Emir Zeid'in annesi Adile hanım, Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa'nın torunudur, Şerif Hüseyin'in annesi ise Çerkezdir) Geçtiğimiz yüzyıl Suriye, Ürdün ve Irak'ta Arap ülkelerinin başına geçen krallar Şerif Hüseyin'in çocukları ve torunlarıdır.
Emir Zeid'in kardeşi Irak Kralı I. Faysal ve İngiliz ajanı Lawrence aynı karede:
Şakir Paşa'nın kızı Hakiye hanım, General Emin Koral ile evlenmiş.Çiftin kızları Füreya, Türkiye'nin en ünlü Seramik sanatçılarındandır.Ünlü yazar Ayşe Kulin'in hayatını kitap haline getirdiği Füreya Koral, ikinci eviliğini Altemur Kılıç'ın babası Kılıç Ali bey ile yapmış.Kılıç Ali'nin annesi Demsaz hanım, Osmanlı hanedanının dünürü olan Abhaz-Çerkez Açba ailesindendir.
Altı kez evlenen Kılıç Ali bey'in eşlerinden, Altemur Kılıç'ın annesi olan Hümeyra hanım'ın babası, Giritli Mustafa Naili Paşa'nın torunu, annesi ise Yenikapı Mevlevihanesi Şeyhi Mehmet Celalettin Dede'nin kızıdır.Hümeyra hanım'ın amcasının kızının eltisi Ayşe Sıdıka hanım, Dr. Esat Işık Paşa'nın dayısı olan Menapirzade Nuri bey'in kızıdır.
Şakir Paşa'nın ağabeyi Cevat Paşa, Girit'e olağanüstü kumandan ve vali olarak tayin edilmiş ve bu görevdeki başarısından ötürü Sultan II. Abdülhamid kendisini önce Müşir sonra Sadrazam yapmıştır.Cevat Paşa, kimyanın sanayide uygulanması ve telefon konusunda kitap yazan, beşbin kitaplık büyük bir kütüphanesi olan entellektüel yönü güçlü bir kişidir.
Sadrazam Cevat Paşa'nın eşi Nimet hanım Samsun-Havza'ya yerleşen Çerkezlerden Karden İsa bey'in kızıdır.Nimet hanım'ın kızkardeşlerinden Şemsiye hanım, Prof. Nur Serter'in anneannesi, Şahsenem hanım ise Nasuh Mahruki'nin babası Cem bey'in babaannesidir.
Evliliklerinin ardından kısa süre geçmeden, 1900 yılında Sadrazam Cevat Paşa vefat eder.Nimet hanım bir yıl sonra Şam milletvekili Şefik El Müeyyed ile evlenir.Doğum sırasında vefat eden Nimet hanım'ın eşi Şefik El Müeyyed bu olay üzerine Şam'a döner ve Arap Milliyetçiliği davasının önemli figürlerinden biri haline gelir. Cemal Paşa'nın Suriye'de bir isyan çıkması endişesiyle idam ettirdiği Arap milliyetçiliği propagandası yapan cemiyetlerin yöneticilerinden biri de Şefik El Müeyyed'dir.
Şefik El Müeyyed'in kızı Kevser hanım, Trabzon'un ünlü ailelerinden Nemlizadelerin gelini ve Gazeteci Hasan Pulur'un dayısının eşidir.Kevser hanım'ın damadının kardeşi Prof. Nüzhet Atav, ünlü işadamı Can Kıraç'ın kayınpederidir.

Şefik El Müeyyed'in kızı Arabiye Ugan'ın torunları Selahattin ve Selim King, Karakaş Cemaatinin en önemli ailelerinden Kibar ailesinin kızı Ayşe Günver'in damadıdır. Ayşe hanım'ın eşinin amcasının oğlu Büyükelçi Semih Günver, Terakki Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı da yapan Bilgi Üniversitesi eski rektörü Prof. İlter Turan'ın kayınpederidir.Terakki okullarının kurucusu Şemsi Efendi'nin torunu Veli Zeren'in torunu olan yazar Ilgaz Zorlu, İlter Turan'ın Sabetaycıların Siyasi örgütlenmesini sağlayan adamlardan biri olduğunu iddia etmiştir.
Dipnot:
Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın kendi hayatını anlattığı Mavi Sürgün isimli kitabından uyarlanan aynı ismi taşıyan film:
Kaynakça:
Taha Toros arşivi