Atatürk'le birlikte Samsun'a çıkan 18 subaydan biri olan Kurmay Binbaşı Rıdvanoğlu Hüsrev bey, Kurtuluş Savaşı sırasında Bolu yöresinde çıkan Kuvayı Milliye karşıtı isyanın bastırılmasındaki rolü sebebiyle Atatürk'ün isteğiyle Gerede soyadını almıştır.Cesaretiyle ünlü Hersekli Mehmet Ali Paşa'nın oğlu olan Hüsrev Gerede, Cumhuriyetin kurulmasından sonra da mebus ve büyükelçi olarak genç Cumhuriyete hizmet etmeye devam etmiştir
Birinci Dünya Savaşında Kazım Karabekir'in Erkan-ı Harbiye Reisi olarak görev yapan Hüsrev bey, mütareke döneminde tedavi için İstanbul'a geldiği sırada kendisiyle görüşmek isteyen Atatürk'le buluşmak için onun Şişli'de kirada oturduğu küçük dairesini ziyaret eder.Daha önce hiç tanışmadığı Atatürk'ün ''sizi erkan-ı harbiyeme almak isterim'' şeklindeki teklifini sevinçle karşılayıp kabul eden Gerede, Atatürk'ün istihbarat şefi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsuna ayak basan ekipte yer alır.Sivas ve Erzurum kongrelerinde de Atatürk'ün yanında yer alan Hüsrev bey son Osmanlı Mebusan Meclisine Trabzon Mebusu ve Anadolu ve Rumeli Müdafayi Hukuk derneklerinin temsilcisi olarak katılmıştır.
Padişah yanlılarının TBMM'nin açılmasını engellemek amacıyla Bolu ve yöresinde çıkardığı Kuvayı Milliye karşıtı ayaklanmayı bastırmak için oluşturulan 4 kişilik Heyet-i Nasihanın Başkanlığına Hüsrev bey getirilmiştir.Bu heyetin amacı bölgedeki halkı Kuvay-ı Milliye saflarına çekmek için propaganda yapmak, 32. Kafkas piyade alayıyla birleşerek Bolu'ya girmek, Düzce üzerinden gelecek 24. fırka alayıyla Bolu'da birlikte hareket ve isyanları gerekirse silahla bastırmaktır. 20 kişiden oluşan bir süvari takımıyla birlikte 21 Nisan 1920'de Ankara'dan yola çıkan Heyet, iletişimin kesilmesi sebebiyle onlara destek vermesi gereken 24. fırkanın baskına uğrayıp ,fırka kumandanıyla birlikte kurmaylarından iki kişinin öldürülmesi ve birliklerin esir alınması haberini alamaz.23 Nisan 1920'de ihtiyatlı bir şekilde Gerede'ye doğru yaklaşmaya başlayan ekip, tarihi kaleden gelen top seslerinin TBMM'nin açılış kutlaması olduğunu zanneder.Gerede önlerindeki köprüye geldiklerinde ellerinde bayraklarla onlara doğru gelen gurubun yaylım ateşiyle karşılaşınca durumun vehametini anlayıp ordan çıkmaya çalışan heyet en nihayetinde isyancılara esir düşer.Bu arada Hüsrev bey de sırtından yaralanmıştır.Yaralanan diğer arkadaşlarıyla birlikte tedavilerinin tamamlanmasının ardından önce Gerede ardından Düzce hapishanesine nakledilip isyan bitene kadar da orada kalırlar.Bu arada Kuvayı Milliye birlikleri yavaş yavaş bölgeyi kontrol altına almaya başlamıştır.Çatışmalar sürerken isyancıların lideri Sefer bey hapisteki Heyet-i-Nasiha üyeleriyle bir görüşme gerçekleştirir.Hüsrev bey'in ikna çabaları sonuç vermez ancak Sevr antlaşmasının temelini oluşturan San Remo kararları alındıktan sonra yeniden Heyet-i Nasiha'yı ziyarete gelen Sefer bey, Kuvayı Millliye'ye katılmaya karar verir. İsyancılarla Ankara hükümeti arasında Bulanık Antlaşması imzalanır ve hemen yürürlüğe konur.23 Mayıs 1920'de isyanın bitmesi ve Sefer bey komutasındaki 5000 askerin Kuvayı Milliyeye katılması Ankara'da büyük bir sevinçle karşılanır.Ağır tutukluk koşulları nedeniyle hastalanan Hüsrev bey iyileşinceye kadar Mudurnu'da kalmış, haziran ayında Ankara'ya dönüp Meclis çalışmalarına katılmıştır.
Hüsrev Gerede'nin kendi anlatımıyla esir alındıkları hadise:
“Yeni geçtiğimiz bu yolun etraf köyleri civarından ellişer yüzer kişilik toplantılar başladı. Bu mıntıkayı süratle geçtikten sonra, sıcakta son derece yorulan asker ve hayvanların bir müddet dinlenmesi için münasip zannettiğimiz bir yol kenarında bir mola vermek mecburiyetinde kaldık. Hâlbuki her taraftan yolumuzu kesmek üzere koşan atlı veya yaya yüzlerce asi köylülerin ortasına düşmüş idik. Pusuya uğrayan askerlerinizin silâhlarını, hayvanlarını alan, eşyalarımızı talan eden köylüler heyetin şefi olduğum için ve bomba atacağımı da zannederek, uzaktan üzerime taş yağdırmaya başladılar. Aralarından merhametli birinin müdahalesi olmasa idi, sağ kurtulmam imkânsızdı”.
Halide Edip Adıvar da Türk'ün Ateşle İmtihanı isimli eserinde bu olaya yer vermiştir.
Kalabalık arasından ihtiyar bir kişi Binbaşı Hüsrev’in üstüne kapanarak, bu kadar cesur ve güzel adamı nasıl öldürebilirsiniz? Ben ömrümün sonuna geldim. Allah ve Peygamber aşkına öldürmeyin, diye feryat etmiş, garip olarak, bir an için kalabalık durmuş.”
Hüsrev Gerede 5 şubat 1921'de Londra Konferansına gönderilen TBMM heyetinde yer almıştır.TBMM'nin ikinci döneminde Urfa vekilliği yaptığı sırada Budapeşte elçiliğine atanan Gerede ardından sırasıyla Sofya, Tahran,Tokyo, Berlin ve Rio de Jenereio'da büyükelçi olarak ülkemizi temsil eder. 1939-1942 yılları arasında Berlin Büyükelçisi olarak görev yapan Hüsrev Gerede, İkinci Dünya Savaşının ortasında Türkiye'ye geri çağrılınca Adolf Hitler kendisine Büyük Frederik zamanından kalma büyük ve değerli bir çay takımı hediye etmiş ve Gerede'yi kendi hususi vagonuyla sınıra kadar göndermiş ki bu o dönem için hiçkimseye bahşedilmeyen bir iltifattır.Almanya'nın Türkiye'ye saldırmasının önlenmesinde diplomatik başarısından söz edebileceğimiz Gerede, Talat Paşa'nın kemiklerinin de Almanya'dan Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır.
İran ve Japonya'yla dostluk ilişkileri geliştirilmesinde büyük rol oynayan Hüsrev Gerede bu ülkelerle ilgili anılarını paylaştığı Türk- Nippon Dostluğunun Sonsuz Hatırası Ertuğrul (1937) Siyasi Hatıralarım I. İran,(1952) Mübarek Ertuğrul Şehidlerimiz ve Mübarek Anıları.(1956) isimli kitapların da yazarıdır..Mütareke döneminde Memleket gazetesinde müstear isimle milli mevzularda yazılar kaleme alan Gerede, ilk günden itibaren Atatürk'ün kurduğu milli mücadelenin yayın organı Hakimiyet-i Milliye'nin yazarları arasındadır.Hüsrev Gerede'nin hayattayken yayınlamadığı anıları yakın dönemde Sami Önal tarafından kitap haline getirilip yayınlanmıştır.
Yaşlılık döneminde Yugoslavya Göçmenlerinin orada kalan malvarlıklarının tasviyesi için kurulan Yugoslavya'da emlakı bulunanların haklarını koruma cemiyetinin ve Kiracılar Cemiyetinin başkanlığını yapan Hüsrev Gerede,22 Mart 1962 tarihinde 76 yaşındayken kalp sektesinden hayatını kaybetmiş ve Edirnekapı şehitliğine gömülmüştür.
Kenan Yalter'in kardeşi Kamil bey'in eşi Gülseren hanm, İttihat ve Terakkinin önde gelen isimlerinden Dr. Bahaeddin Şakir bey'in baldızının kızı ve geçmişin ünlü gazetecilerinden Vedat Refioğlu'nun baldızıdır.Yalter çiftinin damatları Yahşi Baraz,Türkiye'nin ilk sanat galericilerinden biridir.
Mihriban Bilgehan'ın torunu Zelfa Salihoğlu (Draz),ünlü İngiliz oyuncu Laurence Olivier'nin oğlu Tarquin Olivier ile evlenmiş.Zelfa hanım ve kardeşi Hülya hanımların Suriye doğumlu babaları Cemalettin Salihoğlu, Cumhuriyet kurulduktan sonra vatan haini oldukları gerekçesiyle sınırdışı edilen 150'liklerdendir.
Girit göçmeni, on çocuklu Yakubi Cemaatinden bir ailenin oğlu olan Büyükelçi Cemil Vafi'nin kardeşi Rüstem bey, ilk evliliğini Gemlikli Nuri Paşa'nın kızı Nurinisa Kumla ile yapmış.Nurinisa hanım'ın yeğeni Berkay Kumla geçtiğimiz yıl bir uçak kazasında hayatını kaybeden Mina Başaran'ın dedesidir.Rüstem bey'in ikinci eşi Hatice hanım, Adnan Menderes'in metresi Suzan Sözen'in ilk eşi Nejat Verdi'nin kardeşidir.Rüstem-Hatice Vafi çifti Halide Edip Adıvar'ın kızkardeşinin kızı Selma hanım'ın dünürüdür.
Cemil Vafi'nin kardeşlerinden Hasan Vafi, eski ticaret bakanlarından Kapancı Cemaatinden Celal Sait Siren'in bacanağıdır.Hasan Vafi'nin kayınbiraderinin eşi Bihterin Berkin, Sedat Simavi'nin amcası Şükrü bey'in torunudur.
Cemil Vafi'nin kardeşi Ekmel Vafi'nin kızı Belma hanım, ilk Türkiye Güzellerinden Mübeccel Namık (Behnesavi) hanım'ın gelinidir.
Söylemezoğlu çiftinin torunları Ömer R. Akömer, Kapancı Cemaatinden Ayşe Durukan ile evlenmiş.Çiftin kızları Ferda hanım, Karakaş Cemaatinden Şuhubi ailesinin gelinidir.
Şehrazat'ın annesi, caz sanatçısı Sevinç Tevs'dir.Sevinç hanım'ın 18 yaşındayken evlendiği ilk eşi oyuncu Muzaffer Tema, Hollywood yapımlarında da yer almıştır.
Sevinç Tevs'in dayısı bestekar Cevdet Çağla'nın damadı Haluk Yalım, Arif ve Betül Mardin'in halalarının oğludur.Sevinç hanım'ın annesinin dayısı iktisat doktoru Nizamettin Ali Sav, Burhan Felek'in eniştesidir.
Süleyman Şefik Paşa, Cumhuriyetin kurulmasından sonra vatana ihanet suçlamasıyla 150'likler listesine alınır ve uzun bir dönem ülkeye giriş yapamaz.İstanbul'da yaşayan ailesinin alıştıkları lüks hayatı sürdürebilmesi için 14 yaşında evlendirilen Benli Belkıs:
Yüksel Söylemez'in halasının eşi Şükrü Saib Borhan'ın dayısı, Mehmet Emin Karamehmet'in kayınvalidesi Gülsüm Eliyeşil'in halasının eşidir.
Lamia Gerede'nin amcasının oğlu, Yüksel Söylemez'in dayısı olan Bekir Kemali Söylemezoğlu'nun kızı Türkan hanım, Çerkeşşeyhizade ailesinin gelinidir.Türkan hanım'ın eşinin teyzesinin kızı Halavet hanım, Babanzade ailesinin gelini, eski Bakanlardan Cihat Baban'ın kardeşinin eşidir.Bu çiftin kızları Ayşe Semiha Baban, Yaşar Kemal'in son eşiydi.
Yüksel Söylemez'in kayınpederi Reşat Garan'ın kardeşi Bakteriyolog İhsan Sami Garan, Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre hanım ve Ercüment Karacan'ın oğulları Ali ve Ömer Karacan'ın anneleri olan Cemile Garan'ın babasıdır.(Cemre Birand'ın babası Ferit Güngören'dir).Cemile hanım'ın dedesinin dedesi Erzurumlu Şair ve Devlet adamı Ethem Pertev Paşa, Yüksel Söylemez'in annesi Saliha hanımla amcasının kızı olan Lamia Gerede'nin babalarının amcasıdır.
Hamide Solak'ın annesinin İşkodra ve İpek müdafii, Tiranlı ferik Mahmut Hayret Paşa'yla evliliğinden dünyaya gelen kardeşi Sıbgatullah Yalav, Büyükelçi Hayret Yalav'ın babasıdır

Selim Sarper'in kayınbiraderi Sait Uralman, Nilüfer Göle'nin amcası Münir Hüsrev Göle'nin dünürüdür.Sait Uralman'ın kayınbiraderi İhsan Agar, Zeyno Baran'ın dedesidir.Sait bey'in baldızı Fikret hanım'ın kızı Gülgün Cemali, Bülent Ecevit'in annesinin kuzeni Emine Cemali'nin eltisidir.Emine hanım'ın kızkardeşinin eşi İbrahim Atıf Sargut'un kuzeni Ferit Güngören, Cemile Garan'ın ilk eşi ve Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre hanım'ın babasıdır.
Selim Sarper'in diğer kayınbiraderi Rıza Uralman'ın eşi Naile hanım, Padişah II.Abdülhamid'in kardeşi Cemile Sultan'ın torunudur.Naile Uralman'ın kardeşi Behremend hanım, Zekeriya Sertel'in kardeşinin eşidir.Naile ve Behremend hanımların halalarının kızı Sara Korle, Ahmet Emin Yalman'ın kayınbiraderi Sinan Korle'nin eşidir.
Nilüfer Sarper'in ilk eşi ve kızı Tomris hanım'ın babası Hakkı Cemal Üçer, Selanik civarından göç edip Mersin'e yerleşen Halep Defterdarlığı yapmış, Maliye Başmüfettişi iken emekliye ayrılan Cemal bey'in oğludur.Mersin İdman Yurdunun kurucu ve başkanlarından olan Hakkı Cemal Üçer ikinci evliliğini 1918 yılında oluşturulan Çerkes Kadınları Teavün Cemiyetinin kurucularından Hatice Seza (Poh) hanım ile yapmış.Seza hanım'ın kardeşi Zekiye Olgaçay, işgali protesto için düzenlenen Kastamonu kadın mitingini düzenleyen komitede yer almış, eşi Halil bey de Kastamonu Emniyet Müdürüyken Milli Mücadeleye katılmış.Olgaçay çiftinin gelinleri Feryal hanım'ın kardeşi Füsun Boyner, Aydın Doğan'ın dünürüdür.(Füsun hanım'n eşi Hulki Boyner, Cem Boyner'le aynı ailedendir).Feryal ve Füsun hanımların dayılarının kızı Beyza hanım , Güneş Taner'in eşidir.
Hakkı Cemal Üçer'in kardeşi Lütfiye hanım, Baha Esat Tekand'ın kuzeni Ali Kemal Çavdar'ın eşidir.Çiftin oğulları iktisatçı yazar Tevfik Çavdar, ünlü tiyatrocu Ulvi Uraz'ın kardeşi Özden hanım'la evlenerek roman yazarı ve tiyatro oyuncusu Kemal Bekir (Özmanav)'in bacanağı olmuş.Ulvi Uraz ve Özden Çavdar'ın dayılarının baldızının kızı Ayla Pelit, Müzisyen Atilla Özdemiroğlu'nun ilk eşi ve kızı Yaprak Özdemiroğlu'nun annesidir.
Ayşe Kulin ikinci evliliğini Büyükelçi Tevfik Kemahlı'nın oğlu Eren Kemahlı ile yapar ve Kerim ile Selim adlarını taşıyan iki oğlu daha dünyaya gelir.Eren Kemahlı'nın annesinin babası Ziya Emiroğlu Kuntay, Süreyya Paşa'nın kardeşidir.Yönetmen Ömer Kavur'un annesi Abbase Moralı'yla da bir evlilik yapan Tevfik Kemahlı'nın teyzesinin kızı Nerime hanım, Ahmet Emin Yalman'ın eşi Rezan hanım'ın dayısının kayınbiraderi Sadrettin Enver'in eşidir.(Sadrettin bey'in kızkardeşinin oğlu Orhan Yağızata, Süreyya Paşa'nın oğlu Vedat Emiroğlu'nun bacanağıdır).Rezan Yalman'ın teyzesinin oğlu Eşref Sander'in üvey oğlu Aziz Tansever'in ilk eşi Nilüfer Devrimel,Ayşe Kulin'in amcasının baldızının kızıdır.Daha sonra Kasım Gülek'le evlenecek olan Nilüfer hanım'ın kardeşi Aylin Devrimel'in hayat hikayesi Ayşe Kulin tarafından ''Adı Aylin'' ismiyle kitap haline getirilmişti.
Nilüfer Sarper'in oğlu Mehmet Sarper, Ayşe Kulin'den ayrıldıkan sonra, Safiye Ayla'nın eşi Şerif Muhiddin Targan'ın yeğeni Necla Targan ile evlenmiş.Necla hanım'ın son eşi Selman Yaşar, Yaşar Holdingin kurucusudur.
Servet Yurdatapan'ın kardeşi Şadiye hanım'ın gelini Süheyla Berkmen, 1973 yılında THKP-C militanı olduğu gerekçesiyle bulunduğu hapishanede geçirdiği rahatsızlık zamanında tedavi edilmediği için hayatını kaybeden Hatice Alankuş'un halasıdır.
Şanar Yurdatapan'ın ilk eşi Sevin hanım'dan Arda ve Meriç isimlerini taşıyan iki çocuğu dünyaya gelmiş..Arda Yurdatapan 4 yaşındayken doldurduğu plaklarla bir zamanların çocuk şarkıcılarından biri olmuş.Kardeşi Meriç Yurdatapan da bugünlerde karşımıza caz sanatçısı ünvanıyla çıkıyor.
Şanar Yurdatapan'ın ikinci evliliğini yaptığı Melike Demirağ, Nuri Demirağ'ın kardeşinin oğlu rejisör Turgut Demirağ'ın kızıdır
Melike Demirağ'ın annesi Rüçhan Çamay'ın dedesi Abdülvehap Paşa, Abidin Dino'nun dedesinin kardeşidir.
Melike Demirağ'ın üvey annesi Afet Tuğbay, Ercüment Karacan'ın son eşidirAfet hanım'ın kardeşi Ahu Tuğbay'ın ilk eşi Cömert Baykent, ikinci eşi ve kızı Yasemin'in babası da Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun oğlu Ahmet Kozanoğlu'dur.
Atilla Özdemiroğlu'nun ilk evliliğinden dünyaya glen kızı oyuncu Yaprak Özdemiroğlu'dur.İkinci eşi Füsun Önal'la evliyken Lale Mansur'la tanışan Atilla Özdemiroğlu, Lale hanım'la evliliğinin ardından uzun yıllar Müjde Ar'la birlikte yaşamıştı.Özdemiroğlu'nun 50'li yaşlarındayken evlendiği kendisinden 31 yaş küçük son eşi Hepgül hanım'dan dünyaya gelen kızları Lidya ve Lara, ünlü isimlerle yaşadıkları ilişkilerle zaman zaman magazin basınına konu olmakta.
Şanar Yurdatapan ve Lale Mansur'un kardeşleri müzisyen Onur Yurdatapan'ın bir dönem evli kaldığı Banu Kırbağ Türkiye'nin ilk kadın orkestra şefidir
Şanar Yurdatapan'ın, devlet memuru olduğu için şarkılarını müstear isimle yayınlayan besteci kardeşi Oktay Yurdatapan (Tuğrul Dağcı):
O doğduğunda babası da 4 günlük Mason olan Can Arpaç, 1959'da girdiği mason locasında 1992 yılında 33.dereceye yükselmiş ve Türkiye Masonları Büyük Üstadı olmuştur.
Tarık Zafer Tunaya'nın kızkardeşi Selma hanım'ın eltisi Natıka hanım, Ferzan Özpetek'in halasıdır.Özpetek'in diğer halası Nadire Cenger, Ferzan bey'in annesinin ilk evliliğinden dünyaya gelen oyuncu Zeynep Aksu'nun kayınvalidesidir.Nadire hanım'ın eşi Hadi Cenger ,eski milletvekillerinden Şevket Mocan'ın kardeşidir.Mocan ve Cenger, Fethi Ahmet Paşa'nın torunlarındandır.Şevket Mocan ilk evliliğini Nazım Hikmet'in en küçük teyzesi Sare hanım'la yapmıştır.Şevket bey'in ikinci eşi Nihal hanım Dışişleri Bakanlarımızdan Necmettin Sadak'ın baldızıdır.
''Aynı ailelere pek çok yerden ulaşılabiliyor, çünkü bu bir spiral, bu bir yumak. İpi nereden çektiğinize bağlı olarak ileri-geri-yana giderek oligarşinin bürün mensuplarına ulaşmak mümkün. Çünkü oligarşi aslında tek bir aileden geliyor. Ağaç dalları gibi kollara ayrılmış sadece''
Tayfun Er.
- Atatürk'le Samsuna çıkan diğer isimler şunlardır:Kurmay Albay Refet Bele, Kurmay Albay Kazım Dirik, Dr. Albay İbrahim Tali Öngören, Kurmay Yarbay Mehmet Arif Ayıcı, Topçu Binbaşı Kemal Doğan, Dr. Binbaşı Refik Saydam, Yüzbaşı Cevad Abbas Gürer, Yüzbaşı Mümtaz Tünay, Yüzbaşı İsmail Hakkı Ede, Yüzbaşı Ali Şevket Öndersev, Yüzbaşı Mustafa Vasfi Süsoy, Üsteğmen Hayati (?), Üsteğmen Arif Hikmet Gerçekçi, Üsteğmen Abdullah Kunt, Teğmen Muzaffer Kılıç, Birinci sınıf katib Faik Aybars, Dördüncü sınıf katip Memduh Atasev