''Bu blogda yayınlanan yazılar 5486 sayılı fikir ve sanat eserleri kanununun koruması altındadır.Blog sahibinin izni olmaksızın blog yazıları kısmen veya bütün olarak alıntılanamaz''

12 Mart 2019 Salı

Kartvizit – Diploma - Karpostal - Bülbülderesi Mezarlığı Ve Sabetaycılar


Beyoğlu'nda bir sahafın vitrininde 150 tl'ye satılan bir Aileye ait,

Kartvizit – Diploma Ve Karpostaldan yola çıkarak, beni Bülbülderesi Mezarlığına kadar götüren kısa bir foto-roman yazdım.




 – Ali Fuat Paşa’dan (Ali Fouad Pacha) “tebriklere” “teşekkür” karşılığında yazılmış bir kartvizit.
                                                                           



-Mehmet Başaran’dan, Annesi Selmin Başaran’a Kanada’dan 4.11.1979 tarihinde gönderilmiş kartpostal..
                                                                     


-Osman Başaran’a (1916-1984) ait Mühendislik Diploması..
Ali Fuat Cebesoy tarafından imzalanmış.

                                                                       


Ve Hepimizi Bekleyen Son;

Selmin Başaran ve Osman Başaran’ın Bülbülderesi Mezarlığındaki Kabirleri.                                                                     

             

Aileye ve akrabalarına ait ölüm ilanlarının bir kısmı.





Bülbülderesi Mezarlığı Ve Sabetaycılar


Etkileri yalnız yaşadığı yüzyılda değil,hala devam eden, yalnız İzmir, Selanik ve İstanbul gibi kentlerde değil, Rusya’ya, Fransa’ya, Polonya’ya, Yemen’e kadar uzanan bir dini hareketin kurucusu olan Sabetay Sevi ‘nin soyundan olanların,
Onun ölümünden dokuz ay on gün sonra doğan Baruhya Ruso (Osman Ağa yani reenkarne Sebatay, Sabetay Sevi’ni ruhunu taşıdığına inanılan kişi)’nun soyundan gelenler ile,

Sabetay'ın sağlığında Dünyayı 26’ya bölüp ve atadığı halifelerin soyundan gelen elit ailelerin gömüldüğü yerdir Bülbülderesi Mezarlığı.


1664’te Sabetay Sevi, Gazalı teolog ve din adamı Natan Levi ile tanıştı ve bu olayı da Kral David’in Peygamber Natan ile buluşmasına benzetti. Natan, Sevi’ye Mesihliğini müjdeledi. Olay İzmir’de duyuldu. Efsaneler ve insanların kendilerini kaptırdıkları duyguların coşkusu, Yahudi din adamlarının engelleme çabalarını boşa çıkarıyordu. İzmirli hahamların ihbarlarını dikkate alan Osmanlı otoriteler, sonunda 1666’da Osmanlı başkentine maiyetiyle beraber gelmekte olan Sabetay Sevi’yi tutuklayarak, Çanakkale’deki Aydos Kalesine hapsettiler. Müritlerin gözünde daha da kahramanlaşan Sabetay Sevi, ziyaretçi akınına uğradı. Eylül 1666’da divana çıkartılan Sabetay Sevi’ye Müslüman olması, aksi halde idam edileceği söylenince Sabetay Sevi dinini değiştirdi.

Mesih olarak Sevi’yi kabul edenler, bu durum karşında büyük bir düş kırıklığına uğradılar ve umutsuzluğa düştüler. Natan Levi’ye göre ise, Sabetay Sevi sadece zahiren dinini değiştirmişti. Amacı Yahudileri kurtarmaktı. Sabetay Sevi’nin dinini değiştirmesi genellikle tam olarak açıklanamayan gerekçelere bağlanır. Gerçekte, genel kanı Sabetay Sevi’nin mesihlik iddiası taşıyan bir paranoyak oluşudur. Ancak Sabetay Sevi’nin müritleriyle beraber olduğunu haber alan otoriteler, onu tek bir Yahudi’nin dahi yaşamadığı Arnavutluk’un Ülgün kasabasına sürdüler.

Orada günlerini yalnızlık içinde melankolik ve mistik bir atmosferde geçiren Sabetay Sevi, 1676’da öldü. Müritleri, Sevi’nin denize girdiğine ve su üzerinde yürüyerek yok olduğuna inanmışlardır.
Sabetay Sevi’nin Müslüman olmasıyla beraber, 200 kadar aile de Yahudilikten ayrılarak Müslüman oldu. Bu grup, daha sonra kendilerine ‘Dönme’ adı verilen Maaminimlerdir (inananlar). Ayrıca Sabetay Sevi’nin öğretilerine bağlı olan fakat Yahudilikten ayrılmayan bir grup da vardır.

Bunlar, gizli Sabetaycılardır. Sabetay Sevi’nin prensipleri Kabala’nın müritlerine bildirildiğinden birçok sır Talmudist görüşte olanlara intikal etti. (1)



Sabetay Sevi’nin takipçilerinin günümüzde ki durumu;

Üçe bölünmüşlük devam ediyor birbirleri ile evlenip İnançlarını gizli yaşıyor ve Mesihi bekliyorlar.
Yani değişen pek bir şey yok.


Kapancılar
Karakaşlar
Yakubiler


Peki bu günkü Sabetaycılar için Bülbülderesi Mezarlığının önemi nedir diye sorarsanız;


Sabetaycılar için en kutsal yerlerden olan Bülbülderesi Mezarlığı,Mesih'in geleceği yer ‘bülbüllerin en çok öttüğü yerdir.’ İnanışına çok uygun.


Eğer Mayıs sonu gibi Bülbülderesi Mezarlığına giderseniz sizi cıvıl cıvıl öten Bülbül sesleri karşılıyacaktır.



Yazımızı Bülbülderesi Mezarlığından bir taş ve üzerinde ki dörtlük ile bitirelim.






Derdimi İçimde Sakladım Gülmedim
Herdem Ağladım
Zalim Kader Böyle İstemiş
Niyyeti Akibet Tarümar İmiş



Dip Not : (1) : http://www.salom.com.tr/arsiv/haber-97762-sabetay_sevi_olayi.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder