MALTEPE
MEZARLIĞINDA BİR MEZARTAŞI
İYİ İNSAN ŞEHİT
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yaz ile:
'Ölüm Allah'ın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yaz ile:
'Ölüm Allah'ın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'
Bir Amerikalı Gangasterin Türkiye’ye gelip, İstanbul’un
göbeğinde ikisi Polis dört kişiyi şehit ettiği müessif olayı bir Mezartaşından
öğreniyoruz.
Bağdat Caddesi üzerinde, Kadıköy yönüne doğru sol tarafta
kalan küçük bir mezarlık var, Maltepe Mezarlığı.
Resmi adı bu ve ölüm ilanlarında da böyle geçiyor ama
Yüzevler mevkiinde olduğu için Yüzevler Mezarlığı" diye de anıldığını söylemem
gerek.
Bu Mezarlıkta denk geldiğim bir Mezartaşı ;
İYİ İNSAN ŞEHİT
SADRETTİN BEKSAÇ
RUHUNA FATİHA
1908 _ 1968
İyi İnsan ve Şehit
kelimeleri üzerine gazete arşivlerini karıştırınca çok ilginç bir hikaye ile karşılaştım.
GANGASTER CAMGÖZ GARY
28 Aralık 1968 günü Galata Rıhtımında ki Polis Müdürlüğüne
şüphe üzerine getirilen kamuoyuna Camgöz Gary olarak
tanıtılan, sonradan adının Ralph Gary Bouldin olduğu
öğrenilen Amerikan vatandaşı gangaster, üzerindeki iki silahı ateşleyerek, önce
Ahmet Çetin isimli
polis memurunu şehit etmiş,kaçarken karşısına çıkan Denizcilik Bankası Muhasebe
Müdürü Sadrettin Beksaç ile Ambar memuru Kemal Barut ‘ u ve rıhtımda ki
polisler ile çatışmaya girip Beyoğlu Emniyet Amiri Kemalettin Eröğe ‘ yi de şehit ettikten
sonra polisler tarafından öldürülerek etkisiz hale getirilmişti. Bu olayda üç
sivil vatandaşımız da yaralanmıştı.
Olayın yaşandığı dönemi incelediğimizde kamoyunu oldukça
meşgul ettiğini Milliyet ve Cumhuriyet Gazete arşivlerinden anlıyoruz.
Amerikalı Mafya Galbino ailesi
,üzerlerinde ki polis baskısı nedeni ile tetikçileri Camgöz Gary’i önce İtalya’ya orada da
rahat durmayınca,Türkiye’de ki Uzunoğlu
ailesinin oluru ile Türkiye’ye gönderiyorlar.
Bu durum Türk Mafyası ile Uluslararsı Mafyanın nasıl bir ilişki
içerisinde olduğunu da gözler önüne seriyor.
O tarihte ki katliam ile alakalı Uzunoğlu Ailesi ‘nden de ,ki kişi
tutuklanıyor.
Olayın tam anlamıyla ortaya çıkması, olaydan 15 yıl sonra
İtalya da sürdürülen Büyük Eroin soruşturmasında
ortaya çıkan günlükler ile oluyor.
Ve Milliyet Gazetesi 15 yıl sonra bu olayı tekrar haber
yapıyor.
Yazının başında Orhan Veli’nin şiirini kullanma nedenime
gelince, olay ile ilgili yapılan haberlerin hiç birinde merhum Sadrettin Beksaç ‘ın ismi ve soyismi doğru
yazılmamış.
Sadri Berksan –
Sadrettin Begeç – Sadri Perksan – Sadri Beksaç
İsimleri ile kayıtlara geçmiş.
Kendi gitmiş ismi bile kalmamış yadigar.
Ölüm ilanlarını ve gazete arşivlerini takip edince ;
Olaydan üç yııl sonra Şehit Beyoğlu Emniyet Amiri Kemalettin Eröğe ‘nin adının verildiği bir
polis okulu açılıyor.
Merhumun oğlu Ercan Beksaç babasından altı yıl sonra
1974 yılında bir hastalıktan Fransa da vefat edip aynı mezarlığa gömülüyor.
Kız kardeşi Remziye Batırbaygil
Hanımın ölüm ilanından ise 6 kardeş olduklarını ve Remziye Hanımın kurucu
meclis üyesi emekli öğretmen olduğunu
öğrenebiliyoruz.
Olay ile ilgili gazete haberleri.
Sadrettin Beksaç'ın oğlu ve kız kardeşine ait ölüm ilanları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder